29 Ağustos 2020 Cumartesi

Bayılırsınız böyle işlere...




Evet çok zaman olmuş. 2010'da yazmışım sonra 2011'de yazmışım ve sene olmuş 2020... Zaman izafi bir kavram olduğuna göre çok da takılmayalım... Ama hadi yine de bir Oha! diyelim 10 sene geçmiş be...

İbrahim Tatlıses, eşi Derya Tuna vurulduğunda basına böyle seslenmişti: "Bayılırsınız böyle işlere", di mi ya? Bayılırız. Kaza mı oldu hemen yavaşlar detaylı inceleme yapıp hangi aracın haklı/haksız olduğuna hükmetmek isteriz. Kavga mı çıktı hemen kalabalık oluşturup izleriz, yeteri kadar izledikten sonra ayırmaya çalışırız. Bu ve benzer davranışları, ülke geneline vurduğumuzda zaten şu an içinde olduğumuz bilinçsiz durumu çok açık görebiliyoruz. Bilinç kelimesine çok vurgu yapıyorum belki ama gerçek anlamda özgürlük, bağımsızlık ve barış için en önemli şey bilinç daha doğrusu toplu halde bilinç, zaten tüm dünya halkı, tüm insanlar uyanıp, belirli bir bilinç seviyesine eriştiğinde evrimin diğer sayfasına geçebileceğiz. Türkiye bu resmin sadece bir parçası tabii kendi ülkemizde yaşadığımız olaylar ve hala bazı şeylerin aşılamamış olması bize daha çok batıyor.

Burada sıkla bahsettiğim gibi, bilinçsizlik hayatımızın her köşesine hakim durumda. Bununla beraber sosyal medya başlığı altında dikkatimizi dağıtan bir sürü kaynak var. O yüzden insanlar artık gerekli gereksiz her türlü bilgiye, manipülasyona istemsizce uğruyor çünkü elimizdeki telefonları kendi işlevleriyle kullanmadığımız kadar başka işler için kullanıyoruz. Görünürde apolitik olarak gelişen bir toplumsal yapı olsa da insanların belli bir bilgiye ulaşmaları veya farklı konularda manipüle olabilmeleri saniyeler içinde olabilecek durumda.

2010’dan beri hem Türkiye, hem de dünya gündemi sayısız doğal felaketler, isyanlar, savaşlar, patlamalar, darbeler, darbe girişimleri, siyasi krizler gibi gelişmelerle ve skandallarla geçti. Çok ilginçtir her sene sonuna yaklaşırken işte artık bitsin 2015 ne felaket yıldı, 2018 seni için hiç özlemeyeceğim gibi her biten yıl lanet ederek geçildi. Peki sadece son 10 seneyi düşündüğümüzde bile geçmişten ve hatalardan hiç ders almamış olmayı görmek çok acı değil mi? Aslında 10 yıllık dönemler, ecnebi tabiriyle “decade” ler kısa zaman dilimleri olsa da, içlerinde bir sürü değişimi, dönüşümü, akımı barındırırlar. 1980 ler diye dizi yapılmıştı bence birkaç seneye 2010 lar diye de dizi yapılsın. Tekrar aynı hataların yapıldığı bir daha beyinlere sokulsun belki o zaman 2040 lar da aynı hatalar yapılmamış olur.